16 Ocak 2016 Cumartesi

İMAMIN MUHTEŞEM VEFATI



Bir imam efendi varmış, namazını tadil-i erkana uyarak kılmaya çok dikkat edermiş, cemaati hayranmış imam efendiye.

İmam efendi, birgün cemaate öğle namazı kıldırırken, öğlenin sünnetinde sağına selam verirken, ak sakallı bir ihtiyar görür.

Sola selam verir, hemen sağına döner, bakar ki ihtiyar yok.

Farza geçer, farz namazda da aynısı olur.

İmam efendi, şaşkındır.

Son sünnete durur, tam sağa selam verecek, ihtiyar yine orada.

Sola selam vermeden, sorar:

Amca sen kimsin, necisin..?

Namazda sağa selam verirken varsın, sola selam verip, geri baktığımda yoksun..?

İhtiyar adam:

Eğer beni merak ediyorsan, peşine cemaatini de al bir karanlık sokak var, orayı geç.

Orada korkunç mu korkunç bir sokak var, orayı da geç.

Ondan sonra, yeşil bir kapı çıkacak önüne.

O kapının üzerinde '' LAİLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜN RESULALLAH '' yazıyor.

O kapıdan gir beni orada bulacaksın, kim olduğumu ancak o zaman söylerim.

İmam efendi, hemen cemaate dönüp:

Benim başımdan böyle böyle bir iş geçti, hadi benle geliyor musunuz..?

Cemaat, çok sevdikleri imamlarını yalnız bırakmaz.

Önce, karanlık sokaktan geçerler.

Korkunç sokağa gelince, imam efendi arkasına bir bakar ki, cemaatten kimse kalmamış.

Sokak o kadar korkunçmuş ki, hepsi kaçmışlar.

İmam efendi, o sokaktan geçmiş ve yeşil kapıyı görmüş, kapının güzelliği gözlerini kamaştırmış.

Üzerinde ''LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜN RESULALLAH'' yazıyormuş.

Hemen içeri girmiş, içerisi o kadar güzelmiş ki, imam efendi büyülenmiş.

İhtiyar adam, orada bir koltukta imamı bekliyormuş.

İmam efendi, hemen sormuş:

Dediklerini yaptım, dediğin sokaklardan geçtim, fakat cemaatim korkunç sokağa gelince, beni bırakıp kaçtılar.

Şimdi bana söyle bakalım, sen kimsin..?

Yaşlı adam gülümseyerek, imam efendiye:

Ben Azrail'im (a.s) ve sen öğlenin sünnetinde, sağa ilk selam verdiğinde beni gördün ya, işte o zaman tereyağından kıl çeker gibi ruhunu, bedeninden aldım, ama sen bunu anlayamadın bile.

Karanlık sokak var ya, orası senin tabutun.

Cemaat seni omuzlayıp getirdi, sonra o korkunç sokağa yani kabrine koydular.

İmanın o kadar kuvvetli ki, hakkıyla kıldığın namazlar ve yaptığın görevin, seni oradan hiç korkmadan geçirdi.

Burası da "CENNET-İ ALÂ" dilediğin gibi yaşa. .!

ALLAH HERKEZE BÖYLE ÖLÜMLER NASİP ETSİN İNŞALLAH...↓

KONYA DESİGN NET Web Tasarım ve Reklam Hizmetleri,: Web Tasarım ve Reklam Hizmetleri

KONYA DESİGN NET Web Tasarım ve Reklam Hizmetleri,: Web Tasarım ve Reklam Hizmetleri: Konya Web Tasarım,Web Hosting,Domain Tescil,Grafik Tasarım,Reklam, Logo, Banner, Flash Tasarımlar,Web Yazılım ve Geliştirme

Web Tasarım ve Reklam Hizmetleri

Konya Web Tasarım,Web Hosting,Domain Tescil,Grafik Tasarım,Reklam, Logo, Banner, Flash Tasarımlar,Web Yazılım ve Geliştirme



Argun Bilgi ve Eğlence Dünyası: Bilgi Paylaştıkça Artar

Argun Bilgi ve Eğlence Dünyası: Bilgi Paylaştıkça Artar: Bilgi ve paylaşım çok önemli bir noktadır. Küçük de olsa bilmediğimiz bir konuda bilgilendirmeniz herkesin yararına olacaktır. onun için...

Argun Bilgi ve Eğlence Dünyası: Argun Nedir ne değildir?

Argun Bilgi ve Eğlence Dünyası: Argun Nedir ne değildir?: Argun nedir? Argun; dostluk muhabbet kapısını aralayan sevgi dolu bir blog sitesidir. Argun ; paylaşmayı seven, paylaştıkça büyüyün b...

Argun Bilgi ve Eğlence Dünyası: Web Site Analiz Araçları

Argun Bilgi ve Eğlence Dünyası: Web Site Analiz Araçları: Web siteniz için analiz araçlarını dağıtıyoruz. Sitenizle alakalı seo araçları ve yapılandırma araçlarını kullanabilirsiniz. Web site an...

Argun Bilgi ve Eğlence Dünyası: İkiyüzlülüğü Bırakın

Argun Bilgi ve Eğlence Dünyası: İkiyüzlülüğü Bırakın: İkiyüzlülük çift taraflı kesen bir kılıca benzer, bir tarafı aldattığı insanı keserken, diğer tarafı sahibini keser. Cervantes Başkalarına...

15 Ocak 2016 Cuma

Domain Sorgulama Hizmeti

Domain Sorgulama hizmetini aktif ediyoruz. Buradan web siteniz için domain müsait olup olmadığını sorgulayabilirsiniz. 4lü domain sorgulama kodları eklendi.


Domain Sorgulama Hizmeti

ARGUN - Güncelliğin Ötesi: İslam dünyası bu karikatürü konuşuyor

ARGUN - Güncelliğin Ötesi: İslam dünyası bu karikatürü konuşuyor: İstanbul Sultanahmet Meydanı'nda terör örgütü IŞİD tarafından gerçekleştirilen katliam tüm dünyada yankı uyandırdı. Arabi21 gazetesi...

Logo Tasarım Nedir? Kuralları Nelerdir?

Logo tasarım hakkında bilgi ve detayları incelemeniz, logo yapacak ve yaptıracaklar için iyi bir bilgiye sahip olacaksınız. Bir logo tasarım için bütün aklınızdaki sorulara cevap bulabileceksiniz.




Logo Tasarım Nedir?

Logo bir firma,ürün,kişi yada nesnenin kişinin aklına kazıma sanatıdır. Bir başka şekilde ifade edecek olursak firma veya ürünün kimlik kartıdır. Birşey aklımıza geldiğinde zihnimizide ilk canlana o şeyi ilk nasıl ve nerede gördüğümüzdür. onun için logo tasarım basit ve akılda kalıcı olmalıdır. Büyük firmaların logolarını göz önüne aldığımızda gayet basit küçük detaylarla anlatmak yada bilmek istediğinizi sizin zihninize yerleştirmesidir.


Logo Tasarımında 4 Önemli Kriter

Kurumsal bir logo oluştururken, tasarım süreciyle ilgili 4 önemli kriterden bahsedebiliriz: 

1- Renk: 

Peki logomuzu renklendirme aşamasında ne yapacağız? Bunun için önce bazı renklerin anlamları ve temsil ettiği değerlere bir bakalım: 

  • Kırmızı: enerji, güç, savaş, kan 
  • Turuncu: coşku, yaratıcılık 
  • Sarı: güneş, mutluluk 
  • Mavi: derinlik, güven, sadakat 
  • Yeşil: büyüme, uyum, tazelik 
  • Mor: saltanat, lüks 
  • Siyah: güç, şıklık, ölüm 
  • Beyaz: iyilik, masumiyet, ışık 
  • Diğer renklerle ilgili tanımlara buradan ulaşabilirsiniz. (İngilizce) 

2- Font: 

Markayı ister logotype içerisinde grafik olarak kullanıyor olun, ister grafik sembolün altına ayrıca belirtiyor olun, buradaki 3 noktaya dikkat etmeniz gerekiyor: 

Kullanılacak tüm boyutlarda okunabiliyor olmalı 
Marka ruhunu yansıtıyor olmalı (resmi, sportif, trendy vs) 
Tasarımla bütünleşmiş olmalı 


3- Stil: 

Eğer logonuz daha geleneksel ve resmi bir işi temsil edecekse, örneğin bir hukuk ya da muhasebe firması, bu durumda harflerin üzerinde yarış yapan kayakçılar gibi bir animasyon kullanmanız pek de akıllıca olmayacaktır. 

Aslında aynı sektördeki diğer örnek çalışmaları inceleyerek başlamakta fayda var. Fakat tabii ki ayrışmasını istediğiniz bir logo için farklılık yaratacak unsurlar da eklemeniz gerekiyor. 
Ayrıca logoyu kullanacağınız yerleri (kartvizit, antet, ürün etiketleri, tabela vs) baştan düşünerek, yatay ve dikey boyutlara da dikkat etmek gerekiyor. Çok geniş ya da çok yüksek bir logo, pratikte başınızı ağrıtacaktır. 

4- Grafik İmaj: 

Markayı temsil edecek grafik çalışmaya gelince KISS kuralını da atlamamak lazım (Keep It Simple Stupid). Bazı durumlarda ise grafik imaj kullanmak yerine, markanın stilize edilerek yazılması şeklinde de bir logo oluşturulabilir. 

Fakat belirli bir uzaklıktan bile grafik çalışmanın algınabilmesini sağlamak tutmak lazım. 
Tüm bunlarla birlikte unutulmaması gereken bir husus da, logonuz farklı uygulamalarda deforme edilmeden kullanılmalı. Örneğin promosyon olarak dağıtacağınız tişörtler üzerinde nakış olarak işleyeceğiniz zaman, çok ince detaylara sahip bir logo işinizi zorlaştıracaktır. Ayrıca web ya da ekran üzerinde göreceğiniz renklerle, baskılı malzemelerde göreceğiniz renkler arasında fark olmaması için, tasarım aşamasında referans renk kodları (pantone vs) kullanmakta ve farklı basılı materyaller üzerinde test etmekte fayda var. 
(alıntı) 


YEMEK DUASI

Bismillâhirrahmânirrahîm
Elhamdülillâhi’llezî et’amenâ ve sekânâ ve cealenâ minel müslimîn
Külû ve’şrabû ve lâ tüsrifû, İnnehû lâ yuhibbü’l müsrifîn

Ey bizi nimetleriyle perverde eden SULTANIMIZ!
Bize gösterdiğin numunelerin ve gölgelerin asıllarını, mebalarını göster. Ve bizi makarr-ı saltanatına celbet. Bizi bu çöllerde mahfettirme. Bizi huzuruna al. Bize merhamet et.
Burada bize tattırdığın leziz nimetlerini orada yedir. Bizi zeval ve teb’id ile tazib etme. Sana müştak ve müteşekkir şu muti raiyyetini başıboş bırakıp idam etme.

YA RAB! Resûl-u Ekrem Aleyhissalatü Vesselamın bereketi hürmetine bize ihsan ettiğin maddi ve manevi rızkımıza bereket ihsan et..!
YA RAB! kusurumuzu affet bizi kendine kul kabul et. Emenetini kabzetmek zamanına kadar bizi emanette emin kıl.
Ruhumuzu cesedimize, kalbimizi nefsimize, aklımızı midemize hakim eyle. Lezzeti şükür için isteyen kullarından eyle.
Amin!…

Cin'nin musallat olmaması için okunacak duâ

 cin:::dinî inanışa göre ateşten yaratılmış, duyularla kavranamayan, insanlar gibi irade ve anlama yeteneğine sahip, ilahî emirlere uymakla yükümlü tutulan yaratık.

Cinden kurtulmak için on şeyi yapmalıdır:
1- E'ûzü Besmele ile Fâtiha sûresi okumalıdır.
2- E'ûzü Besmele ile iki Kul-e'ûzüyü okumalıdır.
3- E'ûzü Besmele ile Bekara sûresini okumalıdır.
4- E'ûzü Besmele ile Âyetelkürsî okumalıdır.
5- E'ûzü Besmele ile Bekara sûresinin son âyetini okumalıdır.
6- E'ûzü Besmele ile Ha-Mîm Mü'mîn sûresinin başından (masîr)e kadar ve Âyetelkürsî okumalıdır.
7- “Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerîke leh lehülmülkü ve lehülhamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr” okumalıdır. (21)
8- Çok (Allah) demelidir.
9- Hep abdestli bulunmalı, farzları ve sünnetleri hiç terk etmemelidir.
10- Günah işlemekten, kadınlara bakmaktan, çok konuşmaktan, çok yimekten ve kalabalıktan sakınmalıdır.
(Berekât) kitabında, imam-ı Rabbânî hazretlerinin Cinden korunmak için, “Lâ havle velâ kuvvete illâ billah-il-aliyyil'azîm” okuduğu yazılıdır.
İmam-ı Şaranî hazretleri, “Kuşluk namazına devam edene, cin musallat olmaz” buyurdu.
Eshâb-ı kiramdan Ebû Dücâne hazretleri anlatır:
Bir gece yatarken, değirmen sesi gibi ve ağaç yapraklarının sesi gibi, ses duydum ve şimşek gibi, parıltı gördüm. Başımı kaldırdım. Odanın ortasında, siyah birşeyin yükseldiğini gördüm. Elimle yokladım. Kirpi derisi gibi idi. Yüzüme, kıvılcım gibi şeyler atmaya başladı. Hemen Resûlullaha gidip, anlattım. “Yâ Ebâ Dücâne! Allahü teâlâ, evine hayır ve bereket versin!” buyurduktan sonra kalem ve kâğıd istedi. Hz. Ali’ye bir mektûb yazdırdı. Mektûbu alıp, eve götürdüm. Başımın altına koyup, uyudum. Feryâd eden bir ses, beni uyandırdı. Diyordu ki, “Yâ Ebâ Dücâne! Bu mektûbla, beni yaktın. Senin sahibin, bizden elbette çok yüksektir. Bu mektûbu, bizim karşımızdan kaldırmaktan başka, bizim için, kurtuluş yoktur. Artık, senin ve komşularının evine gelemiyeceğiz. Bu mektûbun bulunduğu yerlere gelemeyiz”. Ona dedim ki, sahibimden izin almadıkca bu mektûbu kaldırmam. Cin ağlamasından, feryâdından, o gece, bana çok uzun geldi. Sabah namazını, mescidde kıldıktan sonra, cinnin sözlerini anlattım. Resûlullah buyurdu ki: “O mektûbu kaldır. Yoksa, mektûbun acısını, kıyâmete kadar çekerler!”.
Bir kimse, bu mektûbu, yanında taşısa veya evinde bulundursa, bu kimseye, eve ve etrâfına cin gelmez ve dadanmış olup zarar veren cin de gider. Bu mektup, kitabın sonunda vardır.(75)
Bu âyet-i kerimeleri okumakla ve bu mektûbu taşımakla ve şifâ âyetlerini okumakla ve yazıp suyunu içmekle faydalanmak istiyenlerin Ehl-i sünnet îtikatına uygun olarak doğru îman sahibi olması lâzımdır. Bunları yazanın ve kullananın îtikadı doğru olmazsa ve küfür alâmetlerini kullanır, haram işlerse, faydaları görülmez.

Doğruyu yanlışı öğrenmek için duâ

“Allahümme erinel hakka hakkan verzuknâ ittibâ'ahu ve erinel bâtıla bâtılan verzuknâ ictinâbehu bi-hurmeti Seyyidil-beşer “. 

 Manası: (Yâ Rabbî! Doğruyu bize doğru olarak göster ve ona uymağı bize nasip et ve yanlış, bozuk olan şeylerin yanlış olduklarını bize göster ve onlardan sakınmamızı nasip et! İnsanların en üstünü hurmetine bu duâmızı kabûl buyur!).

DUA'NIN ÖNEMİ

Duânın önemi
Duâ, istemek demektir. Aç bir kimsenin, iştihâlı olduğu bir zamanda yiyecek istemesi gibidir. Duâ, Allahü teâlâya yalvararak murâdını istemektir. Allahü teâlâ, duâ eden Müslümanı çok sever. Duâ etmeyene gadap eder. Duâ mü'minin silâhıdır. Dînin temel direklerinden biridir. Hadis-i şerifte, “Duâ müminin silahı, dinin de direğidir.” buyuruldu.
Duâ, gelmiş olan dertleri, belâları giderir. Gelmemiş olanların da gelmelerine mâni olur.Çünkü, Peygamberimiz, “Duâ belâyı önler.” buyurmuştur.
Duâ etmek, namaz, oruç gibi ibâdettir. Allahü teâlâ, “Bana ibâdet yapmak istemiyenleri, zelîl ve hakîr yapar, Cehenneme atarım” buyurdu. Allahü teâlâ, herşeyi sebep ile yaratmakta, ni'metlerini sebeplerin arkasından göndermektedir. Zararları, dertleri def' için ve faydalı şeyleri vermek için de, duâ etmeği sebep yapmıştır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Duâ, ibâdetin aslı ve özüdür. Allah katında duâdan makbûl birşey yoktur. Duâ yetmiş türlü kazâyı önler. Ömrün bereketini artırır.”
“Kazâ, ancak ve yalnız duâ ile durdurulur.”
İmâm-ı Rabbânî hazretleri, “Duâ, kazâyı, belâyı defeder”  buyurdu.
Duânın yapılması  mukadderata bağlıdır. Takdirde duâ varsa elbette yapılır. Duânın belâyı önlemesi kazâ ve kaderdendir. Nitekim Peygamberimiz, “Kader, tedbir ile, sakınmakla değişmez. Fakat kabûl olan duâ, o belâ gelirken korur.” buyurmuştur.
Peygamber efendimiz, “Allahü teâlâya günah işlemiyen dil ile duâ edin!” buyurunca, böyle bir dilin nasıl bulunacağı soruldu. Bunun üzerine “Birbirinize duâ edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir” buyurdu.
Duanın halis niyetle yapılması gerekir. Allahü teâlâ, “Bana hâlis kalb ile duâ ediniz! Böyle duâları kabûl ederim” buyurdu.
Duâ şartlarına uygun yapılmalıdır. Peygamber Efendimiz, “Duânın kabul olması için iki şey gerekir. Duâyı ihlas ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helaldan olmalıdır. Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı duâ kabul olmaz” buyurdu.
Haram lokma yiyenin duâsı kırk gün kabûl olmaz. Duâ ihtiyacı gideren, saâdete kavuşturan kapının anahtarıdır. Bu anahtarın dişleri, helâl lokmadır.
İlâhî! Herkesi sıkıntıdan kurtaran yalnız sensin. Bizi dünyada ve âhıretde sıkıntıda bırakma! Muhtaçlara, herşeyi gönderen, yalnız sensin! Dünyada ve âhıretde hayırlı, faydalı olan şeyleri, bize gönder! Dünyâda ve âhırette, bizi kimseye muhtâç bırakma! Âmîn.