21 Aralık 2015 Pazartesi

Âlimlere Nasıl Tâbi Olunur

Sual: İslam âlimlerine nasıl tâbi olunur?
CEVAP Âlimlere tâbi olmak, dört mezhepten birine uymak demektir. Asırlardan beri bütün İslam âlimleri, dört mezhepten birine uymuşlar ve müslümanların da uymalarının gerektiğini bildirmişlerdir. Bunlara uymakta İcma hasıl olmuştur. İcmadan, cemaatten, birlikten, topluluktan ayrılan helak olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İki kişi, bir kişiden, üç kişi, iki kişiden iyidir. O halde cemaatle birlikte olun! Allahü teâlânın rızası, rahmeti, yardımı cemaattedir. Cemaatten ayrılan Cehenneme düşer.) [İbni Asakir]

(Ümmetimin âlimleri, hiçbir zaman dalalette birleşmezler. İhtilaf olunca sivad-ı a'zama [âlimlerin ekseriyetinin bildirdiği yola] tâbi olun!) [İbni Mace]

(O gün her fırkayı imamları ile çağırırız)
 mealindeki İsra suresinin 71. âyet-i kerimesini Kadi Beydavi hazretleri (Her ümmeti Peygamberleri ve dinde uydukları imamları ile çağırırız) şeklinde açıklamıştır. Ruh-ul beyan ve Tefsir-i Hüseynide ise, (Herkes mezhebinin imamı ile çağırılır. Mesela "Ya Şafii" veya "Ya Hanefi" denir) şeklinde açıklanmaktadır. Bu açıklamalar da, her müslümanın dört hak mezhepten birine uyması gerektiğini açıkça bildirmektedir.

Âlim Övünmez

Sual: Âlim olan kimsenin övünmesi uygun mudur?
CEVAPGenelde övünmek iyi değildir. Âlimin övünmesi de caiz değildir. Lokman suresi 18. âyet-i kerimesinde mealen, (Allah, kendini beğenip övüneni sevmez) buyurulmaktadır.

Övünmek, büyüklenmenin alametidir. Mümin suresinin 35. âyet-i kerimesinde, büyüklenenlerin kalblerinin mühürlendiği bildirilmektedir.

İmam-ı Gazali hazretleri, Necm suresinin, (Nefsinizi tezkiye etmeyiniz) meâlindeki 32. âyet-i kerimesinin tefsirinde, (Bir iyilik yapınca, bunu ben yaptım deme. Onu bir iyilik sanma! Onu iyilik olarak kabul etmek, kendini beğenmektir) buyurdu.

Beydavi tefsirinde, İblis'in, (Âdem çamurdandır, cismanidir. Ben ruhaniyim. Çamur unsurların en aşağısıdır. Ben ise en şerefli olan ateşten yaratıldım) diyerek kibirlendiği bildirilmektedir. Övünmek yasak edilmiştir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ecdadı ile övünen, rahmet-i ilahiden uzaktır, Cehennem odunudur.) [Tirmizi]

(Allahü teâlâ, cahiliyet övünmelerini sizden kaldırdı. Hepiniz Âdem aleyhisselamın evlatlarısınız. Âdem ise topraktan yaratıldı.)
[Ebu Davud]

Övünmek, başkasını hakir, aşağı görmekten ileri gelir. Halbuki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Din kardeşini hakir görmek, kötülük olarak yeter.) [Müslim]

(İnsanlar helak oldu diyenin kendisi helak olmuştur.)
 [Müslim]

En İyi ve En Kötü İnsanlar

Sual: Din adamlarının yanlışlarını açıklamak doğru mudur?
CEVAP
Peygamberlerin vârisleri olan âlimlere dil uzatan, onları âlim oldukları için kötüleyen kimsenin imanı gider. Dinimiz ilme ve âlime büyük önem verir. Bize ilmi bildiren âlimlerdir. Hadis-i şerifte, (Âlimler, Peygamberlerin vârisleridir) buyuruldu. (Tirmizi)

Ancak, bir de İslam âlimi sanılan ve dinimizi içten yıkmaya çalışan dinde reformcular vardır. Bunların ihanetlerini söylemek, kötülemek olmaz. Dinin emrine uymak olur. Kötülerin kötülüğünü açıklamak, Müslümanları onların zararından korumaya çalışmak farzdır. Daha doğrusu bütün insanları bunların zararından korumaya çalışmalıdır. Çünkü, İslamiyet’i doğru duymak, doğru öğrenmek insanların hakkıdır. İslamiyet’i yanlış anlatan, nakledildiği gibi değil, çürük aklına, bozuk ilmine, iğrenç nefsine göre anlatan kötü din adamları, insanların en kötüsüdür. Kur'an-ı kerimde, Cuma suresi 5.âyetinde, kötü din adamları, kitap yüklü merkebe, Araf suresi 176. âyetinde ise, dilini sarkıtıp soluyan köpeğe benzetilmiştir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Bid'atler yayıldığı, sonra gelenler, öncekilere lanet ettiği zaman, doğruyu bilenler herkese bildirsin! Doğruyu bilip de gücü yettiği halde, doğruyu bildirmeyen kimse, Allahü teâlânın Muhammed aleyhisselama indirdiği Kur'an-ı kerimi gizlemiş olur.) [İbni Asakir]